konmak

konmak
-ar -e
1. 降落, 着陆: Kelebek çiçeğin üzerine kondu. 蝴蝶落到花上。Masaya toz konmuş. 桌子上落满了灰尘。Helikopter alana kondu. 直升机在机场降落。
2. 住宿, 宿营, 过夜: Yolcuların çoğu bu hana konar. 大部分旅客都在这家旅店过夜。Akşam oldu kon, sabah oldu göç. 成́ 日出而做, 日落而息; 昼行夜宿。
3. 野营, 短期居住: Yürükler yazın bu dağa konarlar. 夏天远足都通常在这座山上野营。
4. 转́ 搁置, 放弃: hazıra \konmak 放弃准备 mirasa \konmak 搁置遗产 Ayşe de yarın öbür gün bir lise hocası olacak, belki de servete de konacaktı. 阿伊赛不久将在一所中学任教, 也许她还会放弃财产。
◇ \konmak göçe 走走停停, 奔波辗转: Eskiden kim bilir kaç gün kaç gecede, kona göçe gidecekleri bir yere, şimdi üç beş saat içinde heybeleri, sepetleriyle beraber kuş gibi uçacaklardır. 以前谁能想到要奔波几天几夜才能到达的一个地方, 现在只用三、五个小时就可以带着行李像小鸟一样飞到。konar göçer 迁移的, 迁徙的 konup göçmek 游牧, 过着游牧式的生活
II
-ur
1. -e koymak 的被动态: Önüne konan yemeklere aç gözlülükle saldırdı. 他贪婪地向摆在面前的食物扑了过去。Yemeğe tuz konur. 往食物上撒盐。
2. -i 拍打
3. 俚́ 捡便宜: Gene kondun. 你又捡了个便宜!

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • konmak — konmak, bir yere konmak I, 319; II, 331; III, 184, 185 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • konmak — 1. e, ar 1) Kuş, kelebek, uçak, toz vb. bir yere inmek Bir bülbül gelip konmuştu havuzun kıyısına. Ç. Altan 2) Yolculukta geceyi geçirmek için bir yerde kalmak, konuk olmak 3) Kısa bir süre için bir yere yerleşmek, bir yeri yurt edinmek 4) mec.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hazıra konmak — başkasının emeğiyle ortaya çıkmış bir şeyden yararlanmak Hazıra konmak istemeyen şair, yeni söyleyişler aramak zorundadır. O. V. Kanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • daldan dala konmak — sık sık iş, konu veya düşünce değiştirmek Çalı kuşu gibi daldan dala konan kararsız bir çocuktu. H. R. Gürpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yağlı kapıya konmak — rahat, sıkıntısız bir yere girmek, geçimini başkasının üstüne yıkmak Kondu, namussuz, yağlı kapıya, diye, hasedini belli ediyordu. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • beleşe konmak — bir şeyi emek harcamadan, para vermeden elde etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kelepire konmak — kelepir yakalamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yürürlüğe konmak — bir kanun veya bir karar uygulama alanına konulmak Ekonomik, ticari veya teknik ilişkileri düzenleyen ... antlaşmalar ... yayımlanma ile yürürlüğe konabilir. Anayasa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mirasa konmak — bir kimseye önemlice bir kalıt kalmak Bizimkiler okkalı bir mirasa konmuşlar da o hergelenin hakkını mı yemişler ne? H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başına devlet (veya talih) kuşu konmak — beklemediği büyük bir nimeti ele geçirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Konak — Ko|nạk 〈m. 1; in der Türkei〉 1. Amtsgebäude 2. vornehme Wohnung, Schloss [türk.] * * * Ko|nạk, der; s, e [türk. konak, zu: konmak = sich setzen, sich niederlassen]: (in der Türkei) palastartiges [Amts]gebäude. * * * Konạk   [türkisch] der, s/… …   Universal-Lexikon

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”